KATAR'IN HAKLARI KORUNMALI
Katar'ın egemenlik haklarının korunması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: Hadimü'l-Haremeyni'ş-Şerifi olan Kral Selman'a krizin çözümünde kendisinde büyük beklentilerimiz olduğunu ifade ettim. Kuveyt ziyaretimizde, Kardeşim Şeyh El-Sabah'a, körfez krizindeki arabuluculuk çalışmalarını desteklediğimizi ve bu yönde katkı sunmaya hazır olduğumuzu bir kere daha ifade ettim. Katar'da ise Emir Şeyh Temin ile görüşmelerimiz son derece verimli geçti. Kriz sürecince soğukkanlı tutumunu takdirle karşıladığımızı ifade ettim. Ülke olarak Katar'ın egemenlik haklarının korunması, gözetilmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum.
KATAR'IN TAVRI TAKDİRE ŞAYAN
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Katar'daki Türkiye'nin üssü konusu, Suudi Arabistan ve Kuveyt'de gerçekleşen görüşmelerimizde gündeme gelmedi. Katar'da gündeme gelmesi tabiiydi. Daha neler yapabileceğimizi görüşme imkanımız oldu. Katar'ın son dönemde özellikle takındığı olumlu tavır, takdire şayandır."
YOL HARİTAMIZ S-400
Gazetecilerin, Rusya'dan alınacak olan S-400 hava savunma sistemine ilişkin, ABD'nin endişe verici açıklamalarını hatırlatması üzerine Erdoğan, "Niye endişe verici olsun? Her ülke kendi güvenliği için belli tedbirleri almak durumundadır. Bu güvenlik tedbirlerini nereden sağlarsa oraya yönelik adımlarını atacaktır. Biz birçok kez Amerika ile de bu görüşmeleri yaptık. Ne yazık ki bunları temin edemediğimiz için ister istemez S-400 üzerinde bir planlama yaptık. Bununla ilgili birimler karşılıklı olarak yapıyorlar. Adımı da atacağız. Bunun endişe edici hiçbir tarafı yok. Farklı silah kullanıldığında endişe yok, ama S-400 kullanılınca mı var. Patroit kullanılınca endişe vermiyor mu? Bu tamamen karşılıklı olarak, hele hele ortak üretim noktasında Türkiye olarak biz kiminle ortak üretime girersek burayı da tercih ederiz. Bu da bizim için çok önemli. Çünkü Türkiye artık geleceğine yönelik güvenlik noktasında bütün simülasyonunu buna göre yapıyor. Yol haritamızı da buna göre belirliyoruz. Görüşmeler büyük ölçüde bitti" dedi.
KUTSALLARIMIZIN AYAKLAR ALTINA ALINMASINA SESSİZ KALMAYIZ
Mescid-i Aksa'ya yönelik İsrail yönetiminin uyguladığı kısıtlamaların kabul edilemez olduğunu ifade ettik. Müslümanların ibadet hakkını yok sayan, Mescid-i Aksa'nın kutsiyetini ihlal eden bu adımlar gerilimi daha da tırmandırmaktadır. İbadetlerini yapmaya gelen Müslümanları teröristlerle eş tutmak büyük bir akıl tutulmasıdır. İsrail, bu tür hukuk tanımazlıklarla sadece kendine değil tüm bölgeye zarar veriyor. Mescid-i Aksa tüm Müslümanların gözbebeğidir. Kutsallarımızın ayaklar altına alınmasına sessiz ve tepkisiz kalamayız. Biran önce İsrail yönetiminde aklı selimin galebe çalmasını temenni ediyoruz. Kimden gelirse gelsin şiddeti maruz görmediğimizi ve mazur görmediğimizi özellikle ifade ediyorum. İsrail polisinin, Müslümanlara yönelik tutumunu doğru bulduğunu söyleyen İsrail Başbakanı Netenyahu'nun açıklamaları kabul edilemez. Bu konu BM'de, Güvenlik Konseyi'nde gündeme gelecektir. Eylül ayında yine gelecek. İsrail attığı bu adımlarla yanlışa gidiyor. Şunu da çok açık net söylüyorum yalnızlığa gidiyor.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI GÖREVİNİN BAŞINDADIR
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in görevden alındığı iddialarına ilişkin soruları da yanıtladı. Erdoğan, bu konuda henüz atılmış bir adım olmadığını belirterek, "Geleceğe yönelik sayın başkanın başka görevlerde devam etme arzusu söz konusu. Bu da tabii Sayın Başbakanla görüşmek, değerlendirmek suretiyle verilecek bir karardır. Henüz Başkan görevinin başındadır. Ne görevden alma, ne istifa, böyle birşey söz konusu değildir" açıklamasını yaptı.