Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığı önünde darbeciler tarafından açılan ateş sonucu şehit düşen inşaat işçisi Beytullah Yeşilay'ın eşi Asiye Yeşilay, eşinin şehadetinin ardından yetim kalan kızı Miray’a hem annelik hem de babalık yapmaya çalışıyor.
BABASINI HİÇ TANIMADAN BÜYÜYOR
Eşi şehit olduğunda henüz 4 aylık olan kızını babasını hiç tanımadan büyütmeye çalıştığını belirten Yeşilay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hain darbecilerin yaptıklarını asla unutmayacaklarını ifade etti.
"ÇOK ZOR GÜNLER GEÇİRDİK"
Bu acıları yaşatanların idamla cezalandırılmasını istediklerini dile getiren Yeşilay, "Eşim şehit olduktan sonra çok zor günler geçirdik. Kızım hiçbir zaman ‘baba’ diyemedi. Dün kızımı babasının mezarına götürdüm. Kızımı üstüne koydum. O kadar kötü şeyler yaşadım ki. Kızım hiçbir şeyin farkında olamayacak yaşta. Allahım kimseye böyle bir şey yatmasın." dedi.
"ONLAR YAPMADIYSA 250 ŞEHİDİ KİM VERDİ"
Yargılama sırasında darbecilerin inkar politikası uyguladığını hatırlatan Yeşilay, "Rabbim onlara da sorsun, adalet yerini bulsun. Onlar hem bu dünyada hem de ahirette çeksinler cezalarını. Onlar yapmadıysa bu 250 şehidi kim verdi. İnsanların üzerine kim bomba yağdırdı, ateş açtı. Bunun suçlusu devlet mi?" diyerek tepki gösterdi.
"GURBEDE GİTSE 10 YIL GELMESE DE SESİNİ DUYSAYDIM"
Yeşilay, darbecilerin hak ettikleri cezayı almalarını beklediklerini dile getirerek, şöyle konuştu: "Onlar da benim yaşadıklarımın bin mislisini yaşasın istiyorum. Benim çocuğumu yetim bırakanlar daha fazlasını çeksin. Onlar suçsuzsa kim suçlu? Suçlu kim o zaman, ben niye hapiste yatmıyorum, babam niye yatmıyor? Onlar her şekilde çocuklarını görüyor. Çocuklarının bir şekilde çıkma umutları var. Benim hiçbir zaman kocamı görme şansım yok. Çocuğum ömür boyu babasının yokluğunu yaşayacak. Eşim keşke gurbete gitse 10 yıl gelmese de sesini duysaydım. O bile mümkün değil. Onlar gidip görüyorlar, bir şekilde hasret gideriyorlar. Ben çaresizim. Benim eşim darbeci olsaydı, ben çıkıp da 'Benim eşim suçsuz' diyemezdim, yüzlerine bakamazdım. Onlar yüzsüz maalesef."
"BAYRAMLARDA ELİNİ ÖPECEĞİMİZ BİR BÜYÜĞÜMÜZ YOK"
Markete gittiğinde eşinin sevdiği şeylere uzanamadığını, evde eşinin sevdiği yemekleri yiyemediğini anlatan Yeşilay, şöyle devam etti:
"Kimse bizim yaşadıklarımızı anlayamaz. Bayram oldu, evde yalnız kaldım, elini öpeceğimiz bir büyüğümüz yoktu. Kızım kimsenin elini öpemedi. Herkese bayram oldu, bize değildi. Hiç kimseyi aramadım, bayramlarını kutlamadım, 'Benim bayramımı gelip kutlamayın' dedim. Yaşadıklarımız hiç kolay şeyler değil ama onlar bayram kutladılar, bir şekilde eşlerinin yanına gidip gördüler. Benim kızım bir yaşında bile değildi. Hiçbir zaman bayramı olmayacak, bayramda 'Baba elini öpeyim' diyemeyecek, 'Harçlık ver' diyemeyecek. Çocuğumun ne suçu vardı, benim ne suçum vardı. Ben daha bir yıllık evliydim. Evlilik yıl dönümümüzü bile kutlayamadım. Bizim ne kadar umutlarımız ne kadar hayallerimiz vardı. Hiçbirini gerçekleştiremedik."
"EŞİM ÇOCUĞUNU 4 AY KUCAĞINA ALDI DİYE AVUNUYORUM"
Hain darbe girişimi nedeniyle çocuklarını kucağına alamadan, çocukları doğmadan şehit olanlar bulunduğunu söyleyen Yeşilay, "Ben ona bile şükredebiliyorum. Benim eşim çocuğunu 4 ay kucağına aldı diye avunabiliyorum. Onu bile alamayan şehitler var. Devlet hesabını sorsun, onlar gün yüzü görmesin. Devletimize güveniyorum, adalet yerini bulacak. Ben buna inanıyorum." ifadelerini kullandı.
"BENİM ÇOCUĞUM İNŞAATTA ÇALIŞIYORDU"
Şehit babası Hacı Bekir Yeşilay da darbecilerin kendini suçsuz göstermeye çalıştığını belirterek, şunları söyledi:
"Benim çocuğum inşaatta çalışıyordu, benim çocuğumdan ne istediler. Benim çocuğumun elinde sadece bir bayrak vardı. Vatanını, milletini korumak için gitti, başka hiçbir şey için gitmedi, hiçbir menfaati ve çıkarı yoktu. 4 aylık çocuğunu, eşini bıraktı, bir yıllık evliydi. Şu evin neresini kaldırırsam kaldırayım onun hatırası var. Ne yapmalıyız. Bu acıyı onların da yaşamasını istiyoruz."
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)